1) Aşağıdakilerden hangisi, Miryokefalon Savaşı’nın özelliklerinden biri değildir?
A ) Miryokefalon Savaşı, askerî etkiden çok psikolojik etkiye sahiptir.
B ) Miryokefalon Savaşı, Selçuk ve Bizans tarihinin dönüm noktalarından biridir.
C ) Miryokefalon, son Haçlı seferini bitiren savaş olmuştur.
D ) Bu savaşın sonucunda Bizans, Anadolu'daki üstünlüğünü kaybetmiştir.
2) Aşağıdakilerden hangisi, Türk edebiyatında aruz veznini kullanarak şiirler yazan ve Divan’ı da olan bir beydir?
A ) Mevlana B ) Yunus Emre C ) Kadı Burhaneddin D ) Süleyman Şah
3) I. Artuklular, Oğuzların komutanlarından olan Artuk Bey'in oğulları tarafından kurulmuştur.
II. 1101'de Anadolu'nun güneydoğusundaki Hısn Keyfa (bugünkü Hasankeyf), Mardin ve Harput yöresinde üç ayrı beylik halinde varlıklarını sürdürmüşlerdir.
III. Artuklular özellikle Mardin, Diyarbakır, Silvan ve Hasankeyf'te mimari açıdan önemli camiler, medreseler ve köprüler yaptırmışlardır.
IV. Ekonomik hayatın gelişmesine büyük ölçüde yardımcı olmuşlar ve bu amaçla bazı şehirlerdeki ticari vergileri kaldırmışlardır.
Artuklu Beyliği ile ilgili verilen bilgilerden hangisi onların kültürel özelikleri hakkında bilgi verebilir?
A )I B )II C )III D )IV
4) Süleyman Şah, Batı Anadolu'ya yönelerek Bizans'a karşı topraklarını genişletir. İstanbul'un yanı başındaki İznik'in fethiyle burası merkez yapılır ve böylece Türkiye Selçukluları fiilen kurulmuş olur (1075). Süleyman Şah'ın, devletin sınırlarını Üsküdar ve Kadıköy'e kadar genişlettiğini duyan Türkmenler akın akın Anadolu'ya göçüyor, ülkede Türk nüfusu hızla çoğalıyordu. Onun adil yönetimi, Müslüman olmayan kitleleri de kendine çekiyordu. Bizans'ın köle muamelesi yaptığı köylüler, Selçuklu yönetimi altında hürriyetlerini kazanıyor, toprak sahibi oluyorlardı.
Bu durum aşağıdakilerden hangisini sağlamıştır?
A) Bizans’taki taht kavgalarının artmasını B) Bizans’ın Türklere saygı duymasını
C) Bizans’ın Anadolu’daki hâkimiyetinin yok olmasını D) Bizans’ın halka karşı daha adil olmasını
5) 13.yy. sonlarında, 14.yy. başlarında Anadolu'nun batı kısımlarında pek çok Türkmen beyliği ortaya çıktı. Bu beyliklerin en küçüğü, Eskişehir – Sakarya - Söğüt dolaylarındaki Osmanlı Beyliği’dir. Osmanlı Beyliği’nin kısa sürede güçlenerek devlet hâline gelmesinde aşağıdakilerden hangisinin payı yoktur?
A) Eskişehir - Sakarya - Söğüt dolaylarının Anadolu'da biçim bakımından İlhanlılara bağlı olsa da, Moğol İlhanlı etkisinin uzanamayacağı kadar batıda yer alan bir bölge olması
B) Osmanlı Beyliği'nin topraklarının karadan Bizans ile sınırdaş olması, beyliğe öteki Türkmen Beyliklerinin sahip olmadığı bazı moral değerler kazandırması
C) Osman Bey’in, bölgenin nüfuzlu şeyhlerinden olan Şeyh Edibali’nin kızı Bala Hatun ile evlenerek Ahi Teşkilatı’nın desteğini alması
D) Osman Bey’in Bizans’la anlaşamayan Avrupalı devletlerin desteğini alması
6) I. Osman Bey döneminde gerçekleştirildi.
II. Osmanlıların İzmit'e yaklaşmalarından korkuya kapılan Bizans’ın, tekfurlarıyla (valileriyle) anlaşarak Osmanlıların üzerine yürümesi savaşa sebep oldu.
III. Savaşı kazanan Osmanlılar, Bursa'nın kuzeyi dışındaki bölümlerini topraklarına kattı.
Yukarıda sözü edilen savaş aşağıdakilerden hangisidir?
A) Miryakefalon B) Koyunhisar C) Palekanon D) Çirmen
Karesioğulları’nı kendisine katan Osmanlılar, bu sayede aşağıdaki alanlardan hangisinde başarılı olmaya başlayacaklardır?
A) Eğitim B) Denizcilik C) Mimari D) El Sanatları
7) Kuruluş döneminde Osmanlılar, kendi kıyılarından geçerek
I. Akdeniz’de ticaret yapan Venediklilerle
II. Karadeniz’de ticaret yapan Cenevizlilere ticaretle ilgili çeşitli kolaylıklar yapmışlardır.
Osmanlıların, Ceneviz ve Venediklilere bu tür kolaylıklar getirmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Venedik ve Cenevizlilerden ticareti öğrenmek
B) Avrupa’da Osmanlılılara karşı oluşabilecek bir Hıristiyan birliğini engellemek
C) Venedik ve Cenevizlilerden denizciliği öğrenmek
D) Avrupa’ya yapılacak fetihlerde Ceneviz ve Venediklilerin donanmasından yararlanmak
8) Aşağıdakilerden hangisi, Orhan Bey Döneminden itibaren uygulanan iskân politikasının temel amaçları arasında yer almaz?
A) Sınır topraklarının güvenliğini sağlamak
B) Barışçı bir politika izlediğini benimsetmek
C) Yerli halkın ayaklanmasını önlemek
D) Fethedilen yerlerin Türkleşmesini ve Müslüman olmasını sağlamak
9) Kapıkulu Ocağı, Osmanlı Devleti'nin sürekli ordusunu oluşturan ve doğrudan padişaha bağlı olan yaya, atlı ve teknik sınıftan asker ocaklarına verilen addır.
Aşağıdakilerden hangisi Kapıkulu Ocağına bağlı sınıflardan biri değildir?
A) Yeniçeriler B) Lağımcılar C) Humbaracılar D) Forsalar
10) Osmanlı; farklı inançlara sahip insanlara, kendi inançlarının ve hatta hukuklarının gerektirdiği şekilde yaşama imkânı tanımıştır. Dolayısıyla Osmanlı idaresi altındaki her millet başlarındaki patrik, hahambaşı ve metropolitleri ile kendi dinî ve sosyal işlerinde özgür bir şekilde yaşamıştır. Bu milletler, kendilerine tanınan bütün hak ve hürriyetlere, ayrıca savaş durumunda düşmanlara karşı korunmalarına karşılık Osmanlı’ya sadece ‘cizye’ adında bir vergi vermiş, böylece hem insanlık onurları, hem can ve malları emniyete alınmış olarak asırlarca huzur içinde yaşamışlardır.
Osmanlı hoşgörüsünün adı olarak da bilinen bu sistem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Halk sistemi B) Tımar Sistemi C) Devletçilik Sistemi D) Millet Sistemi
11) Macar Kralı’nın “Sırbistan’ın her tarafında Katolik kiliseleri tesis edeceğim, Protestan kiliselerini yıkacağım.” demesine karşılık; Fatih’in Sırp Kralı Brankoviç’e, “Eğer devletime itaat ederseniz, her caminin yanında bir kilise inşa edilecek; buralarda herkes kendi tanrısına ibadet edecek” demesi onun inanç hürriyetine nasıl baktığını gösteren bir örnektir.
Bu sözler üzerine aşağıdaki gelişmelerden hangisi yaşanmıştır?
A) Sırp Kralı, Hıristiyan Macaristan yerine Müslüman Osmanlı Devleti’ne itaat ederek, bu idare felsefesinin üstünlüğünü takdir etmiştir.
B) Macar Kral’ı Osmanlı’ya karşı Sırpları kışkırtmıştır.
C) Sırplar, Hıristiyan oldukları için mezhep farkı da olsa Macar idaresini kabul etmek zorunda kalmışlardır.
D) Osmanlılar, Macar Kralı’nı ortadan kaldırarak hem Macaristan’a hem de Sırbistan’a sahip olmuşlardır.
12) Osmanlıda, semt pazarlarının günü bile o kesimin dini günlerine gelmemesine çalışılarak Müslüman olmayan halkın zarar görmesi önleniyordu. Bilecik’te semt pazarının günü mahalli idare tarafından Pazartesi’nden Pazar gününe alındığında dini günlerine rast geldiğinden gayr-i Müslimlerin şikâyeti üzerine tekrar merkezi idare tarafından Pazartesi gününe alınmıştır. Benzer bir olay da 1817’de Adapazarı’nda yaşanmıştır. Kurulan semt pazarı gayr-i Müslim halkın tatil ve dini günü Pazar gününe geldiğinden bunun Cumartesi gününe alınması için merkezi hükümet o bölgenin idarecilere talimat göndermiştir.
Parçaya göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Osmanlı ticarette çok başarı olan gayr-i Müslimleri küstürmemek için onlara hoşgörülü davranmıştır.
B) Osmanlı toplumu çok uluslu olduğu için merkezi hükümet dağılmamak adına Müslüman olmayanlara karşı hoşgörülü olmuştur.
C) Osmanlı toplumunda hoşgörü ve birlikte barış içinde yaşama önemsenmektedir.
D) Osmanlı Avrupa içlerine rahatça ilerlemek ve buradaki fetihleri kolaylaştırmak için egemenliğindeki gayr-i Müslimlere iyi davranmıştır.
13) II. Mahmut, 1837 yılında Şumnu’da yaptığı bir konuşmada;
“Siz Rumlar, siz Ermeniler ve siz Yahudiler, hepiniz Müslümanlar gibi Allah’ın kulu ve benim vatandaşımsınız. Dinleriniz başka başkadır. Fakat hepiniz devlet kanunlarının ve benim himayemdesiniz. Sizin için öngörülen vergileri ödeyin. Bunların kullanılma amaçları sizin emniyetiniz ve refahınızın sağlanması içindir.” der. Bu konuşma metninden de anlaşıldığı üzere Osmanlı’nın siyasi hâkimiyet sahası içerisinde bulunan halkın güvenliği ve hukukunun korunması esastır.
Bunların gerçekleşmesi ile aşağıdakilerden hangisine sebep oluyordu?
A) Farklı dinlere inananlar arasında huzursuzluğa neden olarak, İmparatorluğun çökmesine sebep oluyordu.
B) Müslümanlığın etkisinin zayıflamasına ve din değiştirmelerin başlamasına sebep oluyordu.
C) Azınlıkların daha çok hak istemesine ve kendilerini Müslümanlardan yüksek görmelerine sebep oluyordu.
D) Bir tarafta barışı mümkün kılarken, diğer taraftan hoşgörülü yönetime sebep oluyordu.
14) Orhan Bey'in Bursa'yı fethinden sonra gelişen mimari tarzıyla yapılan değerli evlerde, süsleme hemen göze çarpardı. Çoğunun şömineleri vardı. Bu evlerin pencereleri yukarıda olup, alçı arasına renkli camlar yerleştirilir ve ahşap bir çerçeve ile çevrilirlerdi. Bursa evlerinin belli başlı süslemesi, duvarlarda, tavanlarda ve dolap kapaklarında bulunurdu.
Aşağıdakilerden hangisi parçada bahsedilen Bursa evleri için söylenemez?
A) Bursa evlerinin sivil mimari ürünü oldukları B) Bizans mimarisinden etkilenildiğini
C) Osmanlı’nın Bursa’yı fethetmesinden sonra ortaya çıktıkları D) Çoğu evde şöminenin bulunduğu
15) İstanbul’un fethinden sonra kenti bezeyen Osmanlı üslûbu yapılaşmaya bakıldığında, selatin camileri dikkati çeker. Yalnızca sultanlar ve aileleri tarafından yaptırılabilen ve birden fazla minaresi olan camilere, sultanın çoğulu olan "Selâtin" camileri denir.
Aşağıdakilerden hangisi, İstanbul’un ilk Selâtin camisini içinde bulunduran yapıdır?
A) Eyüp Sultan Camii ve Külliyesi B) Topkapı Sarayı
C) Beyazıt Külliyesi D) Fatih Külliyesi
16) Osmanlı Devleti’nin ilk kez Batı’daki yenilikleri almaya başladığı devir, aşağıdakilerden hangisidir?
A)Fetret Devri B)Lale Devri C)Yükselme Devri D)Gerileme Devri
17) 1607’de Fransa’ya giden Osmanlı elçi heyetinin Paris’in güneyini ziyareti merakla takip edilmiş ve birkaç yıl sonra Fransa’da oynanan bir balede Türk kıyafeti giymiş müzisyenler yer almıştır. 1665 yılında Viyana’ya gönderilen mehter takımının orada yaptığı gösteriler, bu müziğin Avrupa’da tanınmasını sağlamıştır. Nitekim bu tanışmadan sonra Mozart gibi usta besteciler zaman zaman mehter müziğinin melodilerini kullanacaklardır. 1669’da XIV. Louis’ye gönderilen elçi Süleyman Ağa’nın ziyareti daha fazla ilgi uyandırmış; bundan sonra düzenlenen maskeli balolarda Türk elbiseleri giyme modası yerleşmiştir.
Yukarıdaki parçadan yola çıkılarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Avrupa sanatında Türk etkisi, 17. yüzyılda görülmeye başlanmıştır.
B) Osmanlı, kendine özgü müziği ile Avrupa’yı etkilemiştir.
C) Türklere özgü giysiler zaman zaman Avrupalılar tarafından kullanılmıştır.
D) Avrupalılar, Osmanlı etkisiyle öz kültürlerini kaybetmişlerdir.
18) 1612’de Hollandalılara ticaret hakkı tanınmasıyla artan kültürel ve ekonomik temaslar sayesinde pek çok Osmanlı halısı, maden ve seramiği Hollanda’ya ulaşmış ve Osmanlı motifleri Hollanda sanatında görülmeye başlanmıştır. Bunların içinde lale, en çok kullanılan motiftir. 16. yüzyıl sonunda elçi Ogier’in Viyana’ya götürdüğü soğanlardan saray görevlisi Clusius, lale üretmeyi başarır. Bu dönemde lale üzerine pek çok kitap yazıldığını görmekteyiz. Elçi Busbecq, yazdığı bir mektupta laleden ‘Tulipa Turcarum’; yani ‘Türklerin Lalesi’ diye bahseder. Kısa bir süre sonra Hollandalıların ‘tulipomania’ dedikleri lale tutkusu, sanata da yansır ve bu çiçek, birçok Hollandalı ressamın gözde konusu hâline gelir. Bu dönemde, yeni çeşitlerini almak için insanların yarıştıkları lale, altın ve mücevher kadar değerli olabiliyordu. Hatta bazı lale çeşitlerinin satıldığı fiyata Amsterdam’da bir ev satın alınabilirdi.
Yukarıdaki parçaya göre, lale ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi doğru değildir?
A)“Tulipa Turcarum”, Türklerin Lalesi anlamını taşımaktadır.
B) Avrupa’da lale, çok ucuza üretilip pahalıya satılmaktadır.
C)“Tulipomania”, lale tutkusu demektir.
D) Hollanda, laleyi Osmanlı’dan almıştır.
19) Batılı seyyahlar, Osmanlıya yaptıkları gezilerden sonra yazdıkları eserlerde "Türkler çok yaşarlar ve az hasta olurlar. Bizim memleketlerdeki böbrek hastalıkları ve daha birçok tehlikeli hastalığın hiçbirini bilmezler. Öyle zannediyorum ki Türklerin bu mükemmel sağlıklarının başlıca sebeplerinden biri de sık sık hamama gitmeleri ve yiyip içmedeki düzenleridir. Çünkü az yemek yerler, Hıristiyanlar gibi karmakarışık şeyler yemezler, içki içmezler ve daima spor yaparlar." demişlerdir.
Yabancı seyyahların Türk kültürüne ait verdikleri bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Türkler sağlıklı bir yaşam sürerler.
B) Türklerin sağlıklı olmalarının nedenlerinden biri, doğru beslenmeleridir.
C) Türkler, az yerler ve içki içmezler.
D) Türklerde böbrek hastalıkları oldukça yaygındır.
20) Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyılda;
I. Avrupa tarzı okullar açıldı.
II. İlköğretim zorunlu hâle getirildi.
III. Rüştiye (ortaokul) ve idadiler (liseler) açıldı.
Osmanlı Devleti’nde 19.yüzyılda yapılan bu yenilikler aşağıdaki alanların hangisiyle ilgilidir.
A) Yönetim B) Eğitim C) Hukuk D) Maliye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.